Manzara, Veri ve Borusan Koleksiyonu: Genel Bir Bakış
Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nda manzara, özellikle fotoğraf aracılığıyla yoğun olarak temsil
edilmekte. Chen Jiagang, Axel Hütte, Olaf Otto Becker ve Michael Kenna, bu temanın koleksiyondaki
temelini oluşturan sanatçılardan yalnızca birkaçı. Benjamin Weil’ın, Thomas Ruff’un Jpeg Li02 adlı
çalışmasını “Datascape” için çıkış noktası olarak alması da rastlantı olmamalı. Ruff’un fotoğrafa yaklaşımı,
özellikle göstergebilimsel ilişkileri dönüştürmesi ve çökertmesi yönüyle devrimci. Jpeg Li02’de, gerçek ve
temsili arasındaki ilişkiyle, fotoğraf makinesinin bize sağlayacağı imgenin doğruluğuna olan inancımızla
neredeyse alay ediyor. Sanatçı veya fotoğraf makinesinin inşa ettiği imge de dijital verilerin toplamından
ibaret değil mi?
Burak Arıkan’ın “Datascape”e seçilen Collector-Artist Network: Phase III adlı eseri, sanatçının kendi topladığı
verilere dayalı ve koleksiyonda yer alan bir diğer çalışma. Arıkan’ın verilerini sürekli güncellemesinden
ötürü bu eser, sanat piyasası ve koleksiyonculuk eğilimleri hakkında tutarlı bir analiz yapılmasına yardımcı
olurken, güvenilir bir istatistiksel kaynağa dönüşmesiyle de, sanatsal bağlamının ötesinde bir işlev kazanıyor.
Veri, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nda birçok sanatçı tarafından farklı şekillerde üretiliyor ya da
kullanılıyor. Alejandro Almanza Pereda’nın 153.68 Net Hours’u bir hesap işleminin heykel formunda
görselleştirilmesinden ibaret; ampul kafesine yerleştirilen kömür, ampullerin 153.68 saat boyunca
yanmasına yetecek kadar enerji üretiyor. Tim Bavington, resimlerini yaratırken müziği dikey renk şeritlerine,
diğer bir deyişle işitsel veriyi görsel veriye dönüştürüyor. Genç Türk ressam Yağız Özgen 8-bit Renk
Paleti Girdileri adlı çalışmasını, internette ve program arayüzlerinde bulduğu renk paleti girdilerinden
yararlanarak gerçekleştirirken, dünyaca ünlü usta Manfred Mohr zaman içinde sürekli değişen algoritmik
dijital resimler yapıyor.
Rafael Lozano-Hemmer’in koleksiyondaki bazı yapıtları, veriyi üretmek yerine toplamak üzerine kurulu.
Please Empty Your Pockets adlı çalışma, izleyicilerin bizzat seçtiği ve sanatçıya verdiği kişisel eşyaların
imgelerini derlerken, Pulse Index yine onların parmak izlerini toplayarak bir veritabanı, izleyicinin biyografik
imlerinden oluşan bir manzara inşa ediyor.
Günümüzde karşı karşıya kaldığımız manzaranın büyük bir bölümü, 19. yüzyıl yağlıboya tablolarındaki doğa
görüntülerine giderek daha az benziyor, giderek daha yapay ve veri tabanlı bir karaktere bürünüyor. Mimari,
mühendislik ve bilgisayar teknolojileri, fiziksel olarak algılanabilir gerçekliğin sınırlarını genişletiyor ve yeniden
tanımlıyor. “Datascape” bu ilişkinin teknik, biçimsel ve kavramsal açıdan sanat üretimini nasıl etkilediğini
gösteren ve bu olguya saygı duruşu niteliğinde bir sergi. Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndaki işlerin
büyük bir bölümü, bu gelişmelerin dışında değil.
İpek Yeğinsü, 2013
Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nda manzara, özellikle fotoğraf aracılığıyla yoğun olarak temsil
edilmekte. Chen Jiagang, Axel Hütte, Olaf Otto Becker ve Michael Kenna, bu temanın koleksiyondaki
temelini oluşturan sanatçılardan yalnızca birkaçı. Benjamin Weil’ın, Thomas Ruff’un Jpeg Li02 adlı
çalışmasını “Datascape” için çıkış noktası olarak alması da rastlantı olmamalı. Ruff’un fotoğrafa yaklaşımı,
özellikle göstergebilimsel ilişkileri dönüştürmesi ve çökertmesi yönüyle devrimci. Jpeg Li02’de, gerçek ve
temsili arasındaki ilişkiyle, fotoğraf makinesinin bize sağlayacağı imgenin doğruluğuna olan inancımızla
neredeyse alay ediyor. Sanatçı veya fotoğraf makinesinin inşa ettiği imge de dijital verilerin toplamından
ibaret değil mi?
Burak Arıkan’ın “Datascape”e seçilen Collector-Artist Network: Phase III adlı eseri, sanatçının kendi topladığı
verilere dayalı ve koleksiyonda yer alan bir diğer çalışma. Arıkan’ın verilerini sürekli güncellemesinden
ötürü bu eser, sanat piyasası ve koleksiyonculuk eğilimleri hakkında tutarlı bir analiz yapılmasına yardımcı
olurken, güvenilir bir istatistiksel kaynağa dönüşmesiyle de, sanatsal bağlamının ötesinde bir işlev kazanıyor.
Veri, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nda birçok sanatçı tarafından farklı şekillerde üretiliyor ya da
kullanılıyor. Alejandro Almanza Pereda’nın 153.68 Net Hours’u bir hesap işleminin heykel formunda
görselleştirilmesinden ibaret; ampul kafesine yerleştirilen kömür, ampullerin 153.68 saat boyunca
yanmasına yetecek kadar enerji üretiyor. Tim Bavington, resimlerini yaratırken müziği dikey renk şeritlerine,
diğer bir deyişle işitsel veriyi görsel veriye dönüştürüyor. Genç Türk ressam Yağız Özgen 8-bit Renk
Paleti Girdileri adlı çalışmasını, internette ve program arayüzlerinde bulduğu renk paleti girdilerinden
yararlanarak gerçekleştirirken, dünyaca ünlü usta Manfred Mohr zaman içinde sürekli değişen algoritmik
dijital resimler yapıyor.
Rafael Lozano-Hemmer’in koleksiyondaki bazı yapıtları, veriyi üretmek yerine toplamak üzerine kurulu.
Please Empty Your Pockets adlı çalışma, izleyicilerin bizzat seçtiği ve sanatçıya verdiği kişisel eşyaların
imgelerini derlerken, Pulse Index yine onların parmak izlerini toplayarak bir veritabanı, izleyicinin biyografik
imlerinden oluşan bir manzara inşa ediyor.
Günümüzde karşı karşıya kaldığımız manzaranın büyük bir bölümü, 19. yüzyıl yağlıboya tablolarındaki doğa
görüntülerine giderek daha az benziyor, giderek daha yapay ve veri tabanlı bir karaktere bürünüyor. Mimari,
mühendislik ve bilgisayar teknolojileri, fiziksel olarak algılanabilir gerçekliğin sınırlarını genişletiyor ve yeniden
tanımlıyor. “Datascape” bu ilişkinin teknik, biçimsel ve kavramsal açıdan sanat üretimini nasıl etkilediğini
gösteren ve bu olguya saygı duruşu niteliğinde bir sergi. Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndaki işlerin
büyük bir bölümü, bu gelişmelerin dışında değil.
İpek Yeğinsü, 2013